Şenocak'tan Depremli Savunma
01 Aralık 2008 15:37
Ergenekon'un bugünkü duruşmasında Şenocak savunmasını yaptı. Şenocak suç delili olarak gösterilen madde ile ilgili olarak deprem savunması yaptı..
''Ergenekon'' davasının bugünkü duruşmasında, tutuklu sanıklarından Muzaffer Şenocak savunmasını yaptı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada savunmasını yapan Şenocak, iş adamı olduğunu ve yurt dışında tekstil, inşaat ve makineyle ilgili iş yaptığını söyledi.
Şenocak, tutuklu sanıklardan emekli binbaşı Fikret Emek ile 2004 yılında tanıştığını belirterek, birlikte Ankara'da inşaat alanında iş yaptıklarını, ancak kendisinin bunun dışında 2 büyük proje üzerinde çalıştığını kaydetti.
Emek'in asker kökenli olması nedeniyle iş görüşmelerinde sorunlar yaşandığını, yetki belgesi ve lisans şartları oluşmadığı için de Emek ile aralarında anlaşmazlık oluştuğunu dile getiren Şenocak, Emek'in düğününün ardından 2004 yılından sonra bir daha görüşmediklerini ve kendisinin yurt dışına çıktığını anlattı.
Şenocak, 2006 yılında Türkiye'ye geldiğinde, kendisini Kanal 6'nın sahibi olarak tanıtan tutuklu sanıklardan Aydın Yüksek ile tanıştığını ve birlikte iş yapmaya başladıklarını ifade ederek, Yüksek'in bir iş nedeniyle kendisini Ahmet Özal ile görüştürdüğünü, ancak bu görüşmenin olumsuz geçtiğini söyledi. Şenocak, 2006 yılı ortalarında yeniden yurt dışına çıktığını belirterek, Yüksek'in kendisinin ortağı ile aynı evde kalmaya başladığını, ortağına baskı yapan Yüksek'in, bu kişinin pasaportuna da el koyduğunu ileri sürdü.
Aydın Yüksek'in, bu kişinin telefonundan numaraları kopyalayarak yurt dışındaki tüm iş bağlantılarını engellediğini ileri süren Şenocak, ''Türkiye'ye döndükten sonra Yüksek'ten ortağıma ve bana ait belgeleri geri almak istedim, ancak alamadım. Benim aileme ait olan ve kişisel bilgilerimi izinsiz şekilde elde etmiş, ailemi arayarak 250 bin YTL para istemiş. Benim bilgilerimden oluşan CD'yi hakkımda araştırma yapması için Muzaffer Tekin'e vermiş'' dedi.
Şenocak, bu CD içerisinde kendisine ve iş ortaklarına ait bilgilerin, adreslerin, iş kontratları gibi özel bilgilerin yer aldığını, bu CD'nin internet ortamında yayımlanmasından endişelendiğini söyledi.
''DÜZCE DEPREMİNDEN KALAN MALZEME''
Suç delili olarak gösterilen bir maddenin, altının ayarını ölçen bir asit ve kuyumculuk malzemesi olduğunu, Kapalıçarşı'da da satıldığını öne süren Şenocak, çantasından çıkan kask, tepe lambası, amonyum nitrat, konserve yiyecek ve gaz maskesinin üzerinde 12 Kasım 1999 Düzce Kaynaşlı depreminin tozu olduğunu savundu. Bu depremden sonra gönüllü olarak Kaynaşlı'ya giden ilk ekibin içinde yer aldığını ve ilk 11 kişiyi kurtardıklarını ifade eden Şenocak, amonyum nitratın da deprem bölgesindeki iş makinesinin paletlerinin arasından çıktığını kaydetti.
Şenocak, depremde bulunan bu malzemeleri delil torbasına koyduktan sonra afet merkezine teslim ettiklerini, söz konusu amonyum nitratın da o dönemden kaldığını öne sürdü.
FREKANS KESİCİ CİHAZ
Tutuklu sanık Muzaffer Şenocak, yurt dışına frekans kesici cihaz pazarladığını, yurt dışından da bomba imha robotu getirdiğini anlattı.
Kendisinde ele geçirilen frekans kesici aletin bu olduğunu ileri süren Şenocak, bomba imha robotu ile ilgili olarak da jandarmanın bu konuda güzel çalıştığını vurguladı. Şenocak, ''Jandarma son teknolojiyi kullanıyor. Ancak emniyet için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Emniyetin bombaları nasıl patlattığını herkes biliyor'' diye konuştu.
MAHKEME HEYETİ BAŞKANI'NIN SORULARI
Şenocak, savunmasının ardından Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese'nin sorularını cevaplandırdı.
Kendisinde çıkan, petrol ile ilgili bir yazıya ilişkin Şenocak, Afrika'da iken bulunduğu bölgede petrol çıktığını, bu konuya Türk firmalarının sıcak bakmadığını, söz konusu yazının bununla ilgili olduğunu dile getirdi.
Başkan Özese'nin, ele geçirilen bir mektubu sorduğu Şenocak, yurt dışına gidiş-gelişlerinde tedarikçi insanlarla tanıştığını, bu kişilerin kendisinden yaşça büyük ve deneyimli olduklarını ifade ederek, ''Bana savaştan çıkan ülkelerde yatırımın en sıcak para olduğunu söylüyorlardı. Bu gibi ülkelerde altyapı ve gıda sektörüne yatırım yapılması gerektiğini söylüyorlardı. Daha sonra bu kişiler, tedariklerini benim üzerimden yapmaya başladılar'' dedi.
Trabzon silah fabrikasının satışı ihalesine ilişkin araştırma yaptıklarını anlatan Şenocak, silah alabilecek kişilere broşür dağıttıklarını, köy muhtarlarına gidip silah ruhsatı olan kişilerle görüştüklerini, ancak yurt dışına çıktığı için bu konuyla ilgilenemediğini söyledi.
Bilgisayarında çıkan silinmiş bir dosyayla ilgili olarak da Şenocak, yurt dışında ilgilendikleri şirketlerle ilgili olarak konsoloslukların kendilerine bilgi verdiğini, ancak dikkatli olmaları konusunda uyardığını, kendisinin de kirli bir şeye bulaşmak istememesinden dolayı bu firmaları internet üzerinden araştırdığını, silinmiş belgenin bu konuyla ilgili olduğunu anlattı.
CD KONUSU
Devletin yeniden yapılanmasına ilişkin belge hakkında hiçbir bilgisinin olmadığını ifade eden Şenocak, Muzaffer Tekin'de bulunan CD'nin içerisindeki 5 dosyadan 4'ünün kendisine ait olduğunu dile getirdi.
Şenocak, bu CD'nin Aydın Yüksek tarafından 28 Aralık 2006 tarihinde oluşturulduğunu, kendisinin bu tarihte yurt dışında bulunduğunu, 18 Ocak 2007'de Türkiye'ye geldiğini belirtti.
CD içindeki kendisine ait dosyalarda, Ankara'da yaptığı işlerle ilgili bilgilerin de yer aldığını ifade eden Şenocak, gizli olarak nitelendirilen dosyanın da emniyette kendisine sadece başlıklar halinde gösterildiğini ve içeriğini bilmediğini dile getirdi.
Tutuklu sanık Muzaffer Şenocak, ''İçeriğini bilmediğim konu hakkında yorum yapamam. Gizli bilgileri içeren bir CD olduğunu bilsem Aydın Yüksek'e neden vereyim? Ya imha ederdim ya da geri verirdim'' diye konuştu.